Galatasaraylı'ya Sormuşlar

-Kewell ve Baros'u transfer ettik ne düşünüyorsunuz ?

-Abi sen deli misin, ne düşüneyim. Kewell lan bu bildiğin Kewell, yanında da yıllardır Çek'lerin tek forveti Baros. Oha yani ne diyeyim daha. İnanmıyorum bu adamların burada olduğuna. Kesin karşılamaya gideceğim hava alanına.

Bir sene sonra;

- Keita ve Elano bu takımda, neler düşünüyorsun ?

- Rüya gibi be inanılmaz, Keita ve Elano. Bu 2 adam bizim formamızı giyecek, inanamıyorum. Geçen senelerde Ali Lukunku'yu alan takım şimdi Brezilya Milli Takımı oyuncusunu getiriyor. İnanılmaz, gerçekten inanılmaz. Türkiye'de alacağım deyip alamayanlara selam olsun.

Yarım sene sonra;

-Jo ve Giovani'yi opsiyonları ile birlikte kiraladık, ne düşünüyorsun ?

- Türkiye de var mı daha önce bu kadar yetenekli ve genç oyuncuları kadrosuna katabilen. Bütün Türkiye'ye ders olsun. Büyük takım nasıl büyük transferler yaparmış gördük. Muhteşem. Söyleyecek söz bulamıyorum. Şu kadroya bakın, bütün herkes kendi ulusal takımlarında oynuyorlar. İnanılmaz. İşte Dünya takımı olmak bu demek.

- Galatasaray 70 milyonluk kredi aldı, 4 banka ile yapılan anlaşma sonunda bu kredi onayı alındı ne düşünüyorsunuz ?

- Müthiş bir başarı, bu kredinin gelmesiyle birlikte ileride çok büyük yatırımların önü açılmış oldu. 2 şubenin birleşmesiyle birlikte maddi açıdan da giderler epey düşecek.

- Galatasaray'ın 129 milyon dolar borcu var ve yaptığı transferlerin hiçbirinde kendi öz kaynaklarını kullanamadı. Ya da borçlanarak aldı, Bunun hakkında ne düşünürsünüz ?

- Hiç önemli değil, gelecek parlak, bu takım doğru yolda. Bu isimlerin Galatasaray'da olması büyük başarı ve mucize, yönetim de maddi sorunları en kısa sürede çözecektir.

- Son soru; Galatasaray son 10 yılda 50 Türk ve 50 yabancı oyuncu transfer etmiş. Bu konu da ne düşünürsünüz ? Ayrıca çok da hoca değiştirdi.

- İstikrarlı bir sayı ve oran (gülücükler). Önemli olan şimdiye bakmak... Yolumuz açık.

Aynı Galatasaray'lıya sormuşlar. Real Madrid hakkında ne düşünüyorsun ? "Nefret ediyorum onlardan. Böyle bir politika izleyen bir takım olamaz. Allah bin türlü belalarını versin. Ne o transferler; Yok Kaka, yok CR, Benzema noluo lan ! Yaşasın Barcelona" Demiş.

34 yorum:

Joker dedi ki...

harika yazı, tebrikler.

aşkın dedi ki...

Haklısın.Canaydın döneminin travması olayı bu noktaya getirdi.
Real Madrid kısmı da doğru.
Para senin benim cebimden çıkmadıkça sorun yoktur.
Yalnız bu epey dallı budaklı bir konu.Ben hiçbir kulüp sevgisini bir diğerine nefretle bütünleştirmedim.Maalesef bu ülkede böyle.
Zaten artık bloglarda yorum yapmama kararı aldım, zira düşündüğümü yazamayacaksam anlamı yok.
Adnan Polat Galatasaray'ı Fenerleştirdi desen nasıl tepkiler alacağını az çok bilirsin.
Elano geldi, bir pazarlama harikası olduğunu yazdım.
Bana ''soda iç'' tavsiyesinde bulunuldu ahah!
Galatasaray taraftarı özeleştiri yapmayan tek taraftar grubu.
Bu ülkede son yıllarda bilinçli olarak futbol aşırı derecede pompalandı, en büyük dejenerasyonu Galatasaray taraftarı yaşadı.
En iyisi kafa yormamak; az çok bildiğim birisin, samimiyetine inanıyorum, canını sıktığına değmez.Dediğim gibi yeni nesil uyutuluyor, politik atmosferi bile yapay ve futbola benziyor.

Akp-Laiklik
Fenerbahçe-Galatasaray
Real Madrid-Barcelona

Bitmez yani.Biri biter biri başlar.

Burak Eken dedi ki...

Bu Galatasaraylı, cübbe kullanıyor mu? :) Bu giydirme için bu kadar uzun bir yazı yazdığına inanamıyorum. :)

Selocan dedi ki...

Lappap Hoca'ya yazmadım bunu yahu. Yanlış anlaşılmasın :) Barcelona'yı destekleyenlere de laf yok zaten bu yazıda. Herkesin her takımı desteklemesine saygı duyarım.

L dedi ki...

@aşkın:

abi sen de yorum yapmayacaksan nasıl olacak bu işler.

L dedi ki...

ha bir de, keşke ben daha ufakken böyle efendi gibi futbol oynayan değil de, 04 yunanistan gibi bir takımı sevseymişim. insan sonradan pişman oluyor. ne işin var amına koyim, kıroyf mıroyf, siktir et, kazanan haklıdır. alırsın yıldızını, kazanırsan kupa gelir. kazanmazsan da popülarite zaten sendedir. nolcak ki.

aşkın dedi ki...

Lappap hocam eyvallah, sonuçta bunca blog var ve benim de futbola dair söyleyeceklerim bitti bence.
Futbol harici görüş bildireceğin mekanlar da mevcut, az çok karalıyoruz birşeyler.
Kıskandığım insanlardan biri de sensin; futbol-edebiyat-genel kültür üçgenindesin, kimseyi üzmeden kırıp dökmeden güzel yazılar yazmak her babayiğidin harcı değil.

Genel Sekreter Vak dedi ki...

Eleştiri olsun böyle olsun,tebrik edenede örnek olsun. Buna şahsen vereceğim 2 cevap var, biri Galatasaray'ı tutmakla Barça'yı tutmak arasındaki fark, diğeri ise kötünün iyisi kavramı-ki bu çokça görmezden geliniyor bu tarz eleştrilerde.

Galatasaray'ı manasızca sevdim ben mesela, en manalı kısmı beni Beşiktaşlı ve Fenerbahçeli yapmaya çalışan aile üyelerine tepki koymamdı.Bu yüzden Galatasaraylı oldum,el kadar bebeydim olduğumda.Öylece kaldı o yerinde.

Birde kötünün iyisi kısmı var. Endüstriyel futbola karşı bir adam için piyasadaki tüm takımlar için eleştirilecek bir şey bulunabilir.Hepsi çarkın bir parçası çünkü.Ama Real Madrid? Benim gözümle bakmaya çalış olaya, geçmişiyle, bugünüyle en benim en çok midemi bulandıran takımın Real Madrid olması çok normal değil mi?Harcadığı milyonlar bir yana nedense adını ağzımıza aldığımızda manasızca tepki gördüğümüz bir "Franco" gerçeği var.Yalan değil, gerçek.Ben bu konuları araştırırken, o dönemde tüm İspanyol futbol severlerin ikiye ayrıldığını okumuştum.Aslen hangi takımı tutarlarsa tutsunlar, Franco rejimine karşıysa Barça, yanındaysa Real'i desteklemiş insanlar.Bu göstermezmi Barça'nın, Zlatan'a dünyaları ödeyen,endüstriyel futbolun en büyük çarklarından biri olan Barça'nın benim gözümde neden kötünün iyisi olduğunu?

Böyleyken böyle yani...Elbette "Barça taraftarıyım çok solcuyum,çok süperim." diye bir duruş olmaz, sadece bu bünye birşeylere tutunmak ister,günler nasıl geçecek.. Aşkın'ın uyutulma mevzusuyla ilgili yazdıkları o kadar doğru ki esasen...Yoksa benim yerimde olup umudu olan adamın ne işi var ayaktopuyla...

Saygı&sevgi...

aşkın dedi ki...

Son yorumunu da yeni gördüm, söylemeden geçemeyeceğim:
Ülkede bir anti olma modası çıktı.
Eskiden genelgeçer güzellikleri herkes takdir ederdi, şimdiyse bir kusur bulma ve kötüleme arayışı var.Bu da benim de dahil olduğum 80 ve sonrası kayıp kuşağın başka bir tuhaflığı.Doğu-Batı arasında sıkışmış olmanın kötü bir etkisi.

L dedi ki...

eyvallah abi, bunları senden duymak harika.
yani seni kararından döndürme gibi bi işe girişmek doğru olur mu bilmiyorum ama, sen bu blog yorum kısımlarında dönen tartışmaların sac ayaklarından birisin. artı sürekli farklı yerden bakabilen birisin. lazımsın yani, ama dediğim gibi, karar kişinindir her zaman.

bloga gelince, abi son dönemde ismin altında yazan şey açıklıyor aslında bi nevi "azıcık yorumcum, kaygısız blogum". ben memnunum bu hallerden. bizim x tv'de yorumculuk, bilmemnaapsan da bilmemnaapılsan da gibi programlar gibi hedeflerimiz yok. şu hayatta bikaç ufak zevkimiz var, onlarla uğraşıyoruz işte.

L dedi ki...

@aşkın:

abi allah belasını versin bu ülkenin gençlerinin. adam 5 kişi arasından pas verir, "off pasa bak" dersin anlık, çakma katalan olursun, o bi golle barcelona taraftarı olan ergenlerle aynı sınıfa konursun. 10 senedir bu takımı sever/tutarsın, yine aynı sınıfa konursun.

L dedi ki...

@vakilinchuk:

ona değindiğin iyi oldu abi, yani biz bu ülkede takımları tutuyoruz ama, nasıl tutuyoruz, mantık nedir, bilen yok. baban gs liyse, sen de öyle oluyorsun. ya da dayın falan yapıyor. şehir takımı işi zaten yok.
ama barcelona tipi örnekler çok başka. yani ülkendeki takımı tutmakla, ordaki takımı "cidden" tutmak çok başka bişey. ben aptal mıydım amına koyyim, 99 yılında kanal d'nin verdiği barcelona maçını izlemek için o yaşımda saat 1'e kadar oturdum. o zaman işte beni o ergenlerle aynı sınıfa sokan adama lanet okurum. sikiym bu işleri abi, lanet okutturuyorlar insana.

Burak Eken dedi ki...

Benim Real Madrid'e olan nefretim, 1. Los Galacticos'a dayanır. Barcelona sempatimin başlangıcı da, Rüştü'nün Barça'ya gidişidir. Bu yüzden hiç üstüme alınmıyorum.

Genel Sekreter Vak dedi ki...

"barça sever" kesimde de fena adamlar var yazık ki... hani üç günlük bebeleri bir yana bırakıyorum, real'i seven adama "real madrid'i mi tutuyorsun, faşistmisin sen?" diyen adamın benim içimden ağzına vurmak gelir.Ona veya üç günlük bebelere kızanda bizi genelliyor işte...Sonucunda biz yok yere deliriyoruz..

Selocan dedi ki...

Abi ben şimdi Franco sempatizanı mıyım Real'i tutuyorum diye ? Ya da ben sana diyor muyum; sen de o zaman bölücü taraftarın, bölücü halkın takımını tutuyorsun. Ben şahsen Barcelona'ya bir nefret duymuyorum bu sebep yüzünden ki, çok saçma zaten bu sebep yüzünden İspanya'daki bir takımı desteklemek.

Yani bu işe siyaseti belki İspanyollar kendi aralarında katabilirler, ama bizim bu şekilde ve bu sebeple katılmamız çok saçma geliyor bana.

Selocan dedi ki...

@vakilinchuk

heh ben de tam onu diyordum. İlla bir kısmın aşırı tarafında olmak zorundasın sanki.

L dedi ki...

@vakilinchuk:

abi siyaset kısmı fena sıçış. aceto da bir yazısında sallamıştı bu meseleye. "sen adamlara solcu gözüyle bakıyorsun, o kulübü yönetirken, kapitalizmin allahını yapıyor" filan gibisinden.

Genel Sekreter Vak dedi ki...

@selocan

"Yerel yaşa,evrensel düşün." düsturuna inanan biri olarak "saçma" bulmana katılamam, ancak saygı gösterebilirim...Bakış açısı farklılaştıkça değer yargılarıda değişiyor.Bana normal gelen sana "aşırı" gelebiliyor.İnsanlara adam akıllı tanımadan laf etmem,edene laf ederim diyeyim netice itibariyle.

@lappap,

Tutarlılık, "sol" a karşı büyük silah, çünkü kapitalist düzen içerisinde bu düzene karşı olan adamın tutarlı bir yaşama sahip olma şansı çok az. Aceto iyidir, hoştur, ama o yazısının içi fena boştur. Diyorum ya,"Barça,sol,süper" saçmalık,ama bir kötünün iyisi durumu var diye.Bu mevzu ile direk alakalı değil, ama bu "tutarlılık ve sol" mevzusu ile ilgili vaktiyle şunu yazmışım, üslubun sertliğini üzerinize alınmamanızı rica ederek link veriyor, sayemde konu iyice siyasete kaydığı için affınıza sığınıyorum :

http://www.itusozluk.com/goster.php/converse+giyen+kom%FCnist/@4706194

L dedi ki...

@vakilinchuk:

yok abi nolucak, her şey konuşulsun işte, ne güzel.

Adsız dedi ki...

Öncelikle yazının muhatabı kim çok iyi biliyorum.

Yazının ana fikri de Galatasaray'ın Real Madrid'e benzediği. Sebepleri de Galatasaray'ın DA çok para harcadığı, bütçesine göre. Doğrudur, bu sezon çok para harcadık ki Galatasaray için alışılmış bir şey değildir bu.

Gelelim Real Madrid'e...

Çocukken ne Franco'yu bilirdim ne Katalanların özgürlük mücadelesini. Bildiğim tek şey Fenerbahçe gibi para saçan Real Madrid'den nefret ettiğimdi. Takdir edersiniz ki Fenerbahçe'den de nefret ederdim, şimdi sadece antipatim var, sevmiyorum Fener'i. Ama Real Madrid nefreti hiç geçmedi, Barcelona'ya karşı da özel bir sempati ya da antipati beslemedim son bir-iki seneye kadar, artık sempatizanıyım Liverpool gibi. Real Madrid nefretim buradan gelir işte. Parayı bastır al, kontratındaki madde 60 milyon da olsa sorun değil yeter ki ez, ez, ez!

Şimdi sen de seviyorsun bu takımı sevgili Selocan. Sebebin nedir diye sormuyorum zira bir takımı sevmek nefret etmekten farklıdır bence ve sebep aranmayabilir. Ama, ben eğer insanlıkla bağdaşmayan sebepler gösteriyorsam bu takıma olan nefretimden dolayı, o zaman konuyu saptırıp "Galatasaray da aynı" demen absürd olur. Senin Galatasaray'ı Real Madrid'e benzetmenin altında ben bir sebep ararım ve bulurum. Galatasaray'ın tarihinde hep bu "sabır olgusu" vardır, altyapı kültürü az-çok vardır -Türkiye'de zirvededir bu alanda- ama bu "parayı bastırıp almak"la övünmek yoktur. Var diyen Fenerli'ye nispet yapmak isteyen küçük insanlardır.

Elano'yla, Gio'yla, Jo'yla övünürüm zira bunlar geleceğe dair yatırımlardır. E bedava da gelmiyorlar, kaldı ki maliyetleri de fazla değil kalitelerine göre.

Real Madrid başarıyı anında isteyen bir kulüp olarak Kaka'ya, Ronaldo'ya onlarca milyon ödeyebilir ama bana göre sorun bu sabırsızlıktadır işte. Allah aşkına düşün bir; sen senelerce çalışıp zar zor bir iş kurmuşsun, başarıya ulaşmışsın; elin oğlu gelip bir senede babasının (ya da kim bilir kimin) parasıyla aynı başarıları istiyor. Çok mu hoşuna gider?

Bizim hoşumuza gitmeyen de bu...

L dedi ki...

@chao:

bir nevi devamını getireyim abi kısaca.
abi ben bu barcelona'yı seviyorum, neden, çünkü -söylemeye bile gerek yok ama- bu adamlar, bir şekilde "futbol oynamaya" çalışıyor amına koyyim. ve bu durumda, ben barcelonayı sevmesem bile barcelona'yı tutarım. öncelikleri unutuyor insan bir süre sonra. mesele üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi. 2010 yılında hala daha önceliği "futbol" olan bir kurum varsa, ben onu severim de, götümü de veririm. sikeyim real madrid'i de.

Selocan dedi ki...

@Chao

Bu yazının seninle alakası yok. Hatta en alakasız kişi sensin. Yanlış anlaşılmasın.

@Lappap

Hocam sen şu son yorumu yazdın ya ben artık başka yorum yazmıyorum. Bir Fenerli çıkıp skeyim Galatasaray'ı dese bu blogda, kıyameti koparacak olan sensin. Neyse bitirdim bu başlığa yorumumu.

Burak Eken dedi ki...

Sırf bu saçma tartışmalar, atışmalar yüzünden, 3 senedir ligi doğru dügün takip etmiyorum; şimdi saçma sapan bir Real-Lyon maçından sonra, herkes birbirine girdi!

Lappap Real'e sövmüş, ben de söveyim de rahatlayayım;

Real'i de, Barça'yı da, Lyon'u da, böyle futbolu da...

L dedi ki...

nasıl anlarsanız öyle abi. bi küfürle beni nasıl biliyorsanız, bilin. eyvallah.

miracsaral dedi ki...

Valla ben Real Madrid'ciyim. Özel bir nedeni yok; Maçlarını izlerken Real kazansın istiyorum içimden. Ayrıca bir de formalarını aldım. O kadar.

Real Madrid'e duyulan sevimsizliğin sebebi Avatar'ın oskar alamamasıyla aynı temele dayanıyor. Futbol sadece bir oyundur diye konuşanların daha sonra Wikipedia'dan Franco'ya bakıp burada ahkam kesmeleri de komik.

Barselonayı blogun sayın yazarı gibi oyunları yüzüden sevenlere kesinlikle bir itirazım yok, son derece haklılar. Ancak yeni yetmelerin geveledikleri gibi sevenleri; yok paraymış şuymuş buymuş yüzünden sevenleri pek anlamıyorum. Aynı hesaptan herkesin Porto taraftarı olması lazım burada, transferden en çok para kazanan onlar zira.

Wikipedia'dan Francisco Franco okuyan antipatilikte aynı temele

Genel Sekreter Vak dedi ki...

@Hiç kimse,

"Futbol sadece bir oyundur." lafından benim "Futbol basit bir oyundur." şeklinde düşüncemi kastettiğini varsayıyorum,çünkü bu söylediğine en yakın söylediğim şey budur.Futbol oyun haliyle basit bir oyundur, ama futbol sadece futbol olmadığı söyleyen biri olarak Franco'dan bahsetmemde bir çelişki göremiyorum.

Antipatiklik konusunda, saygı duyarım, kimse sempatik görünmek gibi bir amacım yok.

Wiki konusunda,sırf senin hatırına Wikipedia'ya(İngilizce-Türkçe) Francesco Franco yazıp baktım,bu akşam burada yazdığım şeyi bulamadım.Kaynak belirteyim, "Barca: A People's Passion". Ne yazık ki türkçesi yok ama ingilizcesi amazon'dan edinilebilir, tavsiye ederim okuma imkanı olanlara.

Genel Sekreter Vak dedi ki...

http://stalker-21.blogspot.com/2010/03/bir-bok-bilmiyorsun-bari-haddini-bil.html

okuyalım,okutalım.

Joker dedi ki...

siyasi açıdan bakınca ben şahane kafa golleri atan zamorano ile sevip desteklemeye başladım bu takımı ne franco bilirdim ne faşizm. beni zerre kdr tanımadan bnmde nefret ettiğim kişilerin ismiyle bana hakaret eden denyoları görünce atabiliyor sigorta. en solcu bnm belki nerden biliniyor ki bu, realliyim diye kalkıp beni darbeci ilan edenin ..... yani.. bu söyleyeceğimden yeni bi tartışma çıkması muhtemel hiç istemem gerçekten bunu ama fikrimi de yazmak isterim. elimde makine yok kimsenin duygularını ölçemiyorum ama bana göre açıkça görünen bi şey var. o da barçaya gönül verenlerin çok daha öfkeli, nefret dolu ve sinir bozucu olduğu.. real i destekleyen sayısı da çok fazla olmayan bloggerların hiç birisinin satırlarında böyle bi şey görmüyorum. bana göre real madrid bi süredir harika futbol oynuyor ama adam bakmışsın hala "bu mu iyi futbol lan zuhaha" diye tivitliyor. iyi işte ulan ama sen nefretten kör olmuşsun.. kendini real nefretiyle tanımlıyorsun hatta. varsayım üzerine konuşacağım ama real madrid şampiyon olursa en fazla "heyt be işte bu efsane döndü sen biraz dinlen bakalım barça!" gibisinden yorumlar göreceğimizi düşünüyorum bloglarda. ama real kaybetmeye görsün.. futboldan başka her türlü hakaret mevcut.. sanırsın antu.com da dolaşan bir gslisin.. bu agresiflik daha geride olmanın bilincinden geliyor da olabilir. 50li yıllarda diil cilalı taş devrinde de kazansa kupaları karşındaki yüzyılın kulübüdür bir çok şeyde başta gelmektedir.. sonradan aldığı 3 taneye de daha yetişmedi sonuçta barça.. neyse, türklerin herşeyin bokunu çıkarmada dünya şampiyonu olduğu gerçeğiyle "madem barça yı sevdim real e sövmesem olmaz" dürtüsü birleşince insan çok soğuyor. şahsen bnm için sezon bitti lig beni tatmin etmez ama ondan kötüsü futboldan soğumak.. franco nun işkence ettiği real başkanı varken barcelona nın solcu molcu olduğu yokken, diyarbakır a sövüp katalanları kutsarken, yabancı bi tv kanalı "kürt ekibi" dese olay çıkaracakken barça ya "katalan temsilcisi" diye hitap ederken, herkes birbirine girmişken aslında tek istenen futbol.. bu kadar çok boş laf ettiğim için özür diliyor ve susuyorum sonunu bağlayamıcam çünkü belli. ayrıca tüm detaylara tek tek girmem de mümkün değil. aklın ve mantığın nefretten körelmemesi dileğiyle diyecektim ama hiç bi şey değişmeyecek yarın gene aynı kavgalar çıkacak bloglarda.. keşke komple kapatsa herkes yorum diye bişey olmasa.. kralcıyım ya çözümüm bu, hemen yasakladım. sanırım en iyisi kendini tutumak, yorumlara bakmadan yazıyı okuyup geçmek. ne real madridmiş arkadaş, garip. neyse, iyi geceler herkese.

Joker dedi ki...

beni üzen real - barça tartışmasından ötürü gerginliğin had safhaya çıkması. bizim için çok daha fazla ateşle barut sayılacak bir mevzu olan gs - fb tartışmasından sonra bile bana her şey boş ve anlamsız geliyor, "değer mi" sorusunu sorduruyor, e elin iki devi yüzünden bende dahil milletin birbirine girmesinden sonra nası gelmesin.. ulan hıyar neler yazmışsın şimdi dediğine bak şeklinde haklı tepkiler olabilir, fevri davranmam hatadır, pişman ettirir, ama hırsızın hiç mi suçu yok da derim.. sonuçta sizin sevgi duyduğunuz bir takım var, bu takıma karşı inanılmaz abartılı bir nefret var, herkes işi gücü bırakmış laf çakmak için pusuda bekliyor adeta.. takım eleniyor, kızgınsınız, üstüne bunlar.. sonra da kimse frene basmıyor zaten. burda (sanırım) cübbeli ve selocan yakın arkadaşlar ancak son yorumlara bakılınca bir kırgınlık oluşmuş gibi görünüyor (dışardan). onlar aralarında halleder tabi ayrı.. bende dün yakın arkadaşımla benzer bişeyi yaşadım, kendisi barça'lıdır. vakilinchuk ister inanır ister inanmaz, barça harici tüm mesajlarına katıldığım bir kişidir, bi çok blogda görüyorum. itü sözlük linkinden başka entrylerine baktım orada yazdıkları içinde bunu söyleyebilirim. tamamen zıt olduğum hiç bir zaman hiç bir konuda anlaşamayacağım kişilerin zaten şeytan görsün yüzünü ama on mevzudan rahat sekizinde uyuştuğum insanlarla veya reelde de arkadaşım olan insanlarla futbol yüzünden kapışmak hem futboldan soğumama yol açıyor hem de sikindirik hayatımda onca derdim varken nelerle uğraşıyorum mına koyim dedirtiyor.. real düşmanı alessandro del piero da vardır mesela bayılarak okuduğum biridir yorumlarını ama o da inanılmaz nefret ediyor.. şahsen ben hiç bi takımdan ölümüne nefret etmiyorum, edenleri de anlamıyorum. ve evet saçma buluyorum ben ne bileyim ailemi katleden adamdan falan nefret ederim yani, bnm içimde kolay oluşmayacak bir duygu. hasta realli olmama rağmen barcelona yı da hayatımın hiç bir döneminde "en sevmediğim 3 takım" arasında saymamışımdır.. ancak son dönemde tamamen dış etkenlerden dolayı kendimi aceto nun delisi ramon gibi hissetmeye başladığım da oldu.. man utd bana göre ruh ve gelenek sahibi bir ekiptir. bizzat orda yaşayan arkadaşımsa ne tutucam o takımı özentilerin takımıdır çok şımarık ve kibirliler diyor iskoç köylüsünden nefret ediyorum diyor filan. dediğim buydu işte yüzde yüz kibirsiz, sportmen vs bi camia yoktur herkes temiz bi real pis demek de ohadır.. real i eleştiren bir yazıda ismini sil, başka takımın adını yaz, az değiştir yazarsın nefret dolu bi metni..

L dedi ki...

@joker:

öncelikle mesele üstünde durduğun için sana teşekkür ederim. belki de gerginliğin tırmandığı böyle bir post sonrası yorumlarda neyin teşekkürünü ediyorsun denebilir ama, öyle değil. ciddiye alma manasında diyorum.

bir tartışmanın sonunun buralara gelmesi iyi değil tabii, ben de istemezdim o kadar gerginlik. öncesi de varmış hatta, ben sonradan öğrendim. sabah 10'da yatarsan böyle olur...

"değer mi" sorusunu sorduruyor demişsin ya, değer. ama nasıl "değer". sözüm meclisten dışarı, eğer bu tip tartışmalarda, herkes objektifse, kimse taraflı değilse, değer. çünkü ne olursa olsun, bir şeyleri tartışırken o konuyu ciddiye almak önemlidir. yani burda konuşanların hiçbiri bir yerden sonra "amaaan, bana ne x'ten" demeyecekse, bu harika bi'şey. sonrası teferruat.

benim sövmeme gelecek olursak. ilk planda ciddiye almayın. yani bu ciddi ciddi "amına koyym lan real'in!!1" gibi bi'şey değil. ama bir manada da sikeyim real madrid'i, evet. çünkü, (bak bak, iddialı laf geliyo)real madrid demek, anti-futbol demektir. budur olay.

benle selocana gelince. sorun olcaanı sanmıyorum. olursa da halledilir.

Genel Sekreter Vak dedi ki...

joker,

önce belirteyim. gereksiz gerildik. real'i sen seversin barça'yı ben, ama bir yerde durmayı bilmek lazım.

kendini bu şekilde ifade etseydin gerilmemiz söz konusu olmazdı, selocan ile bir gerginlik yaşamadığımız gibi. ama insan bazen sinirleniyor,böyle sinirlenilmemesi gereken bir mevzuda bile, bir benzeri benimde başıma geldi geçen sene.tardini büfe blogunda, belki rastlamışsındır..

futbola bakış açılarımız farklı, o kadar. real'i tutuyor diye kimseyi yaftalamayacağımı belirttim,az yukarıda var hepsi.real'i neden sevmediğimide,barça'yı neden çok sevdiğimizde...bakış açın farklı, o yüzden orada yazdıklarıma katılmayacaksın, olabilir. bu mesele değil.hiç olmadı.

netice itibariyle, real madrid sevmeyeni çok olan bir takım.belkide haklısın, aşırı tepki gösteriyoruz, gerçi ben neredeyse bir senedir bugüne(düne) kadar "franco" kelimesini bile az kullanmaya dikkat ettim ya, genel olarak hakikaten birilerinin real'i sevebileceğini düşünmeden yazıyor olabiliriz. ben şahsen inan, zaten dikkat ediyordum, daha da dikkatli olacağım.

kayga,gürültü,gerginlik hiç bana göre şeyler değil. hele hele dediğin gibi dünyaya benzer bir yerden bakıyorsak...

saygı&sevgi..

Selocan dedi ki...

Bizim Lappap ile ne sorunumuz olacak yahu. Dünya'da herkes aynı görüşte olsaydı sıkılırdık.

Selocan dedi ki...

@vakilinchuk:

Tardini demeyecektin :)

@genel;

Ben hem Chao da, hem de burada; esas yazdığım yorumlardan konu çok saptığı için yorum yazmayı bıraktım. Benim bahsettiğim ya da en azından bahsetmek istediğim konuyu Chao da anlatamadım, başka yere çekildi. Buraya başlık açtım. Baktım burada da başka yere çekildi.

Ben Barcelona'yı seviyor muyum ? Hayır sevmiyorum. 4 yaşımdan beri Real Madrid'i desteklerim, Babam artık olmasa da bir zamanlar Madrid'de yaşardı. Bunun da etkisi çoktur, Ayrıca rahmetli dedemin bile Real Madrid sevgimin gelişmesinde katkısı çoktur. Bu adamlar bana bu sevgiyi aşılarken Barcelona'ya gram sövmemişlerdir. Benim de zaten Barcelona'yı sevmeme sebebim Fenerbahçe'yi sevmeme sebebim ile aynıdır. Daha fazlası değil.

Ama yahu ben ne Chao'da ne de burada Barcelona'dan bahsettim. Her 2 yerde de konu bambaşka yerlere çekildi. Başka bloglarda yazılar yazılıp Denyo damgası yedik. Okuyun arkadaşlar, önce okuyun ve çabucak parlama özelliğinizden vazgeçin. Şimdi bu başlığın ne alakası var Barcelona ile ???

Neyse tartışmalar olur tabi, önemli olan karşındaki insana saygı duymak.

Ve Bitirdim artık

Selocan dedi ki...

AHANDA İŞTE CHAO'DA O KIVILCIMI ÇAKAN YORUMUM. Neden illa ki bir tarafa çekildi anlamadım. Ama nedense ben düşman oldum, ben denyo oldum. Hiç değişiklik yapmadan Chao'daki ilk yorumumu buraya da koyuyorum;

"Dünyaya yapmış olduğunu iyiliği çok merak ediyorum, nedir ?

Galatasaray Kewell'ı-Baros'u, bir sezon sonra Keita'yı-Elano'yu, Neill'i-Jo'yu, Giovani'yi alınca herkes "of ne muhteşem takımız deyip", hurraa hava alanlarına hücum etmediler mi ? Türkiye'nin Avrupa'ya açılan kapısı olu veriyor kulüp bir anda bu isimleri kadrosuna katınca ve Dünya Kulübü oluyor !!!. Takımın ilk 11'inde Sabri ve Arda dışında, yedeklerinde de Uğur ve Çolak dışında alt yapıdan oyuncu yok. Galatasaray'ın oynadığı lig Türkiye olmasa ve maddi durumu da Real Madrid kadar olsa o Elano, Kaka olacak, Giovani de Ronaldo olacak. Neill Albiol olacak. Galatasaray bugün alsa cr9'u, Kaka'yı hoplaya zıplaya gitmez misiniz hava alanına.. Diğer takımlara hava atmaz mısınız ? Dünya kulübüyüz vay bee demez misiniz ???

Real Madrid'in alt yapısından çıkma kaç futbolcu var İspanya'da ve dünyada top oynayan ? Galatasaray'ın alt yapısından çıkma kaç futolcu var Türkiye ve özellikle de dışında top oynayan ? Real Madrid'in bu konuda yaptıklarının yarısını Galatasaray yapabiliyor mu ? Alt yapıya verdiği yatırımın 10'da birini verebiliyor mu ? Ya da Lyon'un yaptığı alt yapı yatırımı, Real Madrid'in kaçta biri ???

Nedir yani Lyon'un yaptığı iyilik ? Nedir bu anlamsız Real Madrid düşmanlığı ? Hadi hepiniz doğuştan Barcelona'lı olsanız, İspanya da yaşasanız, Real Madrid'in politikasını eleştirebilirsiniz. Çünkü Barcelona farklı. Ancak burada yaşadığınız ve takımını tuttuğunuz hangi takım Real Madrid'den farklı ??

Ayrıca Lyon'un adını 10 sene önce kaç kişi biliyordu ? Karşısında ki takım ise Fifa tarafından 100 yılın takımı seçilmiş, şuan elendiği kupayı 9 kere kazanmış bir kulüp. Hani var ya meşhur bir laf; büyük takımlar aldıkları kupalar, küçük takımlar ise büyük takımları yenmeleri ile övünürler diye. Lyon da işte böyle küçük bir takım, dünyadaki diğer bütün takımlar gibi. Kısacası hiçbir kulüp Real Madrid'den büyük değil. Ayrıca o eleştirdiğiniz özelliği de sizin tuttuğunuz takımların yaptığının aynısı. Bir şeyleri kıyaslarken önce kendinize bakmak lazım.

Önce biz Real Madrid kadar olabilelim sonra eleştirelim."