Derbi Hakkında

Akşama derbi var malum, gazeteye yazar gibi cebelleşmemek lazım.

Galatasaray'da Kewell ve Topal iyileşmiş, oynayabilecek durumdalarmış. Baştan söyleyeyim, Benfica maçı kadrosunun bozulmamasından yanayım. Kewell çok önemli bir oyuncu, evet, ama bu da bir deplasman, Kadıköy, Benfica gibi zor bir deplasmandan son yıllardaki en iyi oyunuyla 0-2 galip ayrılan bir takımı bozmak, kimi kesersen kes, kesilen adama acımasızlıktır. Kewell'ın 70. dakikada bittiğini zaten görüyoruz. Allah korusun kötü giden bir maçta kenardan gelip oyunu çevirecek kapasiteye, tecrübeye ve yeteneğe sahip. Yine sağda Baroş-Karan değişmeli oynanabilir gibime geliyor, Arda'nın da sol tarafta çok daha etkili olduğunu düşünerek.

Alex yokmuş, yerine ya Emre ya Deivid diyorlar. Her halükarda Balta bu maçın yıldızı olma şansına sahip. Eğer yukarıda belirttiğim düzende çıkılırsa, zaten formsuz olan Gökhan Gönül Arda'yla boğuşmaktan yamulur, arkadan gelen Balta da bu sezon birkaç kez olduğu gibi sağlam ortalar keserse beklenenin aksine sol kanattan gelen ortalarla gol bulabilir Galatasaray.

Gelelim Sabri'ye. Dr. Jekyll vs. Mr. Hyde gibi adam Sarıoğlu. Değişik değişik görüntüleri var sezon boyunca. Sağlam Galatasaraylı, Fenerbahçe maçlarında yanaklarındaki allar daha da bir belirginleşiyor. N'olur gaza gelme Sabri... Tecrübesiz bir hakem var önümüzde, taraftar baskısına boyun eğebilecek bir durumda. O baskının üzerine bir de itiraz etmeyelim. Yahu Allah aşkına, kaç kere değişti karar da hala itiraz.

Ümit Karan Benfica maçında olduğu kadar istekli olursa, ki olmalı, Edu ve Lugano'nun arasında neler yapabileceğini biliyoruz. Lincoln Maldonado, Selçuk, Josico, Ali Bilgin, Uğur Boral filan hepsinden kaliteli oyuncu, o da Sabri gibi, isterse...

Fenerbahçe'ye geçelim biraz da. Alex yok... Hangi Fenerli'ye sorsam, "Alex yok abi alırsınız"a götürüyor. Ben Fenerbahçe'nin bir tek Alex'ten oluşan bir takım olduğunu düşünenlerden değilim. Semih'in bu sene biraz daha geriye gelip "AMC" rolünü almasıyla Alex zaten arkada kalıp, sıkışıyordu. En büyük eksisi Fener'in duran toplar olacaktır o yokken. "Kadıköy'de favori bellidir" mantığının dışına çıkıp, iki kişilik koşmaları gerekecek.

Maçın adamının her türlü skorda Meira olacağını düşünüyorum. Zira bu adam bir defansif ortasaha ya da aslen stopere göre inanılmaz bir top tekniğine, inanılmaz bir hücum gücüne sahip. Futbol bilgisi de üst düzeyde. Çok koşmuyor, ancak pozisyon bilgisiyle sırıtmıyor da. Servet topla çıkmaları bırakıp Meira'dan başlarsa hücumlar Galatasaray'ın şansı çok. Ancak, bir de içerideki Steaua maçındaki Meira var. Görmek nasip olmasın bir daha.

"Derbilerde tahmin yapmak gereksizdir, kim daha çok isterse o alır" davasını geçmek gerek. Kaç senedir görüyoruz Kadıköy'de neler oluyor. Futbol şansının Galatasaray'ımızın yanında olması dileğiyle.

2 yorum:

miracsaral dedi ki...

Bu maç en son Galatasaray'ın en iyi zamanında Johnson'un acayip şekilde vurduğu frikiğinin kutsal bir şekilde Emre'nin sırtına çarparak gol yiyip, yenildiği zamandan beri Galatasaray'ın ikinci kez bu kadar açık favori olduğu bir maç olacak.

Her zamanın şartları kendine özgüdür, o yüzden iki maçı karşılaştırmamak lazım. Fenerbahçe şu anda ortalamanın üstünde bir kontra atak takımıdır ve o şekilde oynamalıdır. Gökhan Gönül-Arda teoremi gerçekten sağlam olmuş, bu ülkede şu anda Arda'yı en fazla zorlayacak isim formsuzluğuna rağmen yine de Gökhan Gönül'dür. Buna rağmen asıl sorun Colin veya sağda hocamızın kafasında kim varsa onun yerine oynayan adamın savunma yönü olacaktır.

Ben ne kadar kabak gibide bulsam orta sahada Josico'nun oynaması gerektiğini düşünüyorum, zira bence fena bir oyuncu değil o. Vasatın üstü. Umarım Deivid'i sahada görebiliriz. Galatasaray'a ters gelecek tarzda bir isim bence.

Tüm bu şeylere rağmen Galatasaray, seyirciye, strese kapılmaz ve aklı başında bir futbol oynarsa, maçı alabilir gibi geliyor bana.

philosopher dedi ki...

ULAN nası çakmıştık götünüze götünüze 4 tane asdqwdasd:D