Milli Öfke


Önce Hıncal Uluç'un Emre'ye sallaması, ardından annesinin bunları duyup rahatsızlanması, Emre'nin kamptan izin alıp annesinin yanına gitmesi ve bu konudaki tartışmalar;sonra maçta iki teknik direktör arasında yaşanan gerginlik;ve son olarak da, dün öğrenilen Fatih Terim'in "bıyık sikme" olayı.

Normal bir ülkede olsak ve başımızda normal bir teknik direktör olsa, şimdiye kurtulmuştuk ama, Türkiye'de o kadar kolay kurtulamazsınız!
Sonuçta Fatih Terim'in, ne halt yerse yesin, kendini acayip savunabilen, bir nevi yüzsüz (buna aşırı kendine güven de diyebiliriz aslında) bir adam olduğunu biliyoruz. 2 gün sonra çıkar yine, bir basın toplantısı yapar. Sen sağ, ben selamet. Olay biter gider.

Ya, hepsini geçtim, bu Osman Tanburacı'yı arayıp da sövme işi... bilemiyorum, daha ne söylenebilir ki. Fatih hoca bunda da savunur kendini o harika mimikleriyle.
İyi hocadır, babacandır, gaz verir, kazandırır da, ama Fatih hoca'nın bu aşırı "Adanalılığı", çok şey kaybettiriyor hem kendisine, hem de Türk futboluna.
Hatırlatırım;bu kendisinin "sakinleşmiş" hali. Fulya Terim'in sayesinde Fatih Terim, son aşağı-yukarı 10 yıldır daha dingin bir adam-sözde. Bunun sayesinde başarılara ulaştığını söylerdi Fatih hoca. Eyvallah. Ona rağmen, durum buysa, siz düşünün o müdahale olmasaydı şimdi Fatih Terim ne halde olurdu!? Aman allahım.
Hazır yarı finain, Avrupa üçüncülüğünün dumanı tütüyorken, hala piyasası varken, gitsin Avrupa'da bir takıma da o da kurtulsun biz de.
Ben Milli takım maçlarında, kenarda her an kavgaya girişecekmiş gibi duran bir adam istemiyorum.

Bilmiyorum farkında mı ama, Fatih hoca bu tip olaylar gerçekleştiği ve duyulduğu, dallanıp budaklandığı sürece, başarıları yerine siniriyle, kavgalarıyla, ayarlarıyla hatırlanacak;bu da Türk futbol tarihinin en büyük teknik adamı için çok kötü bir son olur.

0 yorum: