Sabır


Geçen geziniyorum nette bir yerlerde, nasıl oldu ne olduysa, kendimi bir anda Mtv Yurop Müzik Ödülleri sayfasında buldum. Hani "Törkiş singır" ödülü filan da var. Oy verdik neyse-Hayko'ya tabii, ha Şeyhimiz oy vermedik diye bizi çarparsa onu bilemem. Hayko'ya "Nu-metal'in yükselen yıldızı" mı ne demişler. E şimdi bu benim kafama takılır ama.

Eğer bakılan kriter sertlikse evet;nu-metal denebilir Hayko'nun yaptığı müziğe. Ama nu-metal denen nanede, genelde rap öğeleri, rap'e yakın vokal vardır ve grupta bir dj bulunur. Bu Hayko'da varmı, yok. Rock deseniz, hafif kaçar. Hard Rock desek, o da tam karşılamaz. Progressive deseniz, o da bir nebze.
Aslında Hayko'nun yapmaya çalıştığı şey bariz ortada. Ama bu, biraz da bunu anlamaya çalışmakla ve onu tanımakla alakalı. Adamın saçını başını görüp, "Ay Hayko süpersiiiiiinnn" demekle veya "kanka nası baarıyo ama di mi" demekle olmuyor.
Hayko aslen bir "metalci". Meşhur olmadan önce(veya solo albümden önce diyelim), yıllarca metal gruplarında klavyecilik yapmışlığı var, bu kültürün içinden geliyor.
Solo albüm yapmaya karar verdikten sonra da, yapmak istediği müziği yavaş yavaş kabul ettirmek istediği için, yarı bilerek, yarı da şartlar elvermediği için, olabildiğince "yumuşak" bir soundla başladı. Bu tarz müziğin ülkemizde icrasının ve kabullenilmesinin ne kadar zor olduğunun farkındaydı. Temelleri kendi atarak ilerlemek istedi.
İlk albümü malum. Konserlerde ise istediği kadar coşup, ortalığı birbirine katabiliyordu-esas yapmak istediklerini daha rahat sergileyebiliyordu. Zaten kendisinin de açıklamaları var, "konserler olmasa, yeterince yayılmazdı bizim mevzu"gibisinden. İkinci albümde biraz daha sertleşildi. Brütal kullanıldı rahatça. Ve dinleyici kitlesi de oluşmaya başladı yavaştan. Konserler de bir yandan bu kitleyi arttırıyor ve sağlamlaştırıyor. Hayko'nun çok dolaşan ve çok konser veren bir sanatçı olması, avantajı.
Üçüncü albüm ise, ki tahminen 09 baharı gibi çıkacak, daha da sert olacak ve, Hayko'nun yapmak istediği müziğe daha da yaklaşılmış olacak. Tam olarak istediği sertliğe 3. albümde mi, yoksa dördüncüde mi ulaşacak, onu göreceğiz.
Yani sözün özü, yapılmak istenen müzik türünün adı, "Metal". Bunu sanırım, 3. albümden sonra daha rahat söyleyebileceğiz.

Hayko'nun bu yaptığı, ülkemiz müzik tarihi ve kültüründe daha önce pek görülmemiş bir olay. Kendi müziğini kabullendirmek ve kendi kitlesini yaratmak için, neredeyse en dipten başlıyor ve harika bir planlamayla adım adım ilerliyor. Sabırla.

Tam olarak istediği şeyleri yapmaya başlayınca neler olacak, bilemiyoruz. Ama çok büyük şeyler olacak gibi. Belki de bu sabrın ürünü, ülke sınırına taşacak, bu samimi adamın yaptığı kaliteli müzik, daha fazla insana ulaşacak. Umarız bu olur.

2 yorum:

Zoma dedi ki...

Bir de adamın secdiğim tarafı, albümlerinde bir konsept olması. İlk albümün "dibe vurmuş biri"ni anlatması, ikincisinde "ayağa kalkan biri"nden bahsetmesi. Kaliteli ve samimi gerçekten de.

L dedi ki...

işte bu da, türkiye'de pek olmayan bir mevzu. bu bile, onun farkını göstermeye yeter.
ama işte dinleyicinin de, bu konsept albüm fikrini anlayıp özümsemesi, o gözle dinlemesi lazım. o pek yok.