Suns-Detroit

Bu hafta Ntvspor'un Nba yayınında Suns-Pistons vardı. Shaq taze gelmişken izlemek güzel olacaktı. Oldu da!
Maç 2.5 çeyrekte bitti.
Maçın başında da Detroit farkı açmıştı ama 2.periyotta Suns 17-4'lük bir seriyle kapatmıştı farkı. Bunun üstüne 2. periyot sonunda 12-0'lık bir seri gerçekleştiren Pistons devreyi 17 farkla bitirdi. 3. çeyrekte de pek değişen bir şey olmadı. Hatta olay daha da büyüdü ve 32 farkla geride bitirdi 3. çeyreği Suns. Maç da 30 sayı farkla Detroit'in galibiyetiyle bitti.
Rasheed Wallace istediğinde neler yapabileceğini gösterdi. 3. çeyrekte bir ara, Suns asistan koçlarından biri Amare'ye "onu bu haliyle kimse durduramaz" bile dedi. Ötesi var mı?
Sheed 8/10 isabetle 22 sayı buldu. Maçı kopartan isim oldu. Ve gariptir sadece 2 üçlük denedi ve biri girdi. Diğer elemanlar da iyi atıp, Suns durunca maç koptu kolayca.
Jarvis Hayes 18 sayı attı ki, bu sayıların 15'i çok önemli zamanlarda geldi. Bu veya buna yakın düzeyde katkıyı istikrarlı hale getirirse, Pistons karlı çıkar.
Shaq'ın Miami'de kesinlikle "milleti siktiğini" çok kolay anlayabiliyoruz. Daha hevesli, hareketli. Miami'de top potadan sekince bakmıyordu, Suns'da oynadığı 3 maçta 10'un üzerinde ribaund ortalaması var. Tabii sayı konusunda biraz daha katkı yapmalı.
Diaw bomboktu. Marion'ın gönderilmesi, biraz da onun önünü açmak içindi ama, şimdilik pek oynamaya niyeti yok gibi.
Detroit adına olumlu gelişmelerden biri Amir Johnson'ın oyunuydu. Belki skora çok katkı yapmadı ama pozisyonuna göre yetersiz fiziğine rağmen oyunuyla dikkat çekti.

İçinde bulunduğu çaktırmayan insanlardan nefret etmişimdir hep. Nereye kadar ki kandırmak? Akşam Steve Nash'in hali de öyleydi. Öyle top kayıpları yaptı ki. İnsanın suratında biraz durumu gösteren ifadeler olur, bu hala ööyle karizmatik şekilde etrafa bakınıyor. Baksın daha o.

Shaq takasından sonra Suns'ın artık daha normal bir takım olacağı konuşuluyordu, söyleniyordu filan. Evet, hakikaten öyle olacaklar gibi. Shaq'ı alıp da artık öyle eskisi gibi deli danalar gibi koşturman mümkün değil. Onu görüyoruz yavaştan. İkincisi giden oyuncu Marion, bu takımın hızlı oyun sisteminin temel parçalarından biriydi. Hızlı hücumların büyük bir kısmını bitiren oyuncuydu-smaç veya turnikeyle, kimi zamanda üçlükle. Şimdi ise o fast-break'leri hızla koşup bitirecek pek kimse kalmadı. Hill mi yapacak o işi, Shaq mı?
Ha, "normale dönmek" başarı getirirse, kimsenin itirazı olmaz ama, karakterlerinden uzaklaşmaları eğer olumsuz etki ederse de o zaman eleştiriler ardı ardına gelecektir. Dün Kaan Kural bile belirtti, eski oyun tarzlarından kopmalarına üzülürüm diye. Haklı da. Ligin en zevk veren takımlarından Suns. Ama artık böyle olur mu bilinmez.

0 yorum: